Kapat

Mavi Marmara Konferans Salonu

Mavi Marmara konferans salonu kapsamında yapılan konuşmalarda durumun hali hazırda ne derece vahim olduğunu görebilirsiniz. Bu noktada İsrail’in zulmünden tek bir zerre dahi eksilmemiştir. Hatta Filistin topraklarının tamamının işgal edileceğine dair öngörüler de ortaya koyulmaya devam ediliyor. Bu noktada Müslümanlar olarak elimizden geldiğince bölge halkının yanında olmamız gerekiyor. 

Mavi Marmara Konferans Salonu

Mavi Marmara konferans salonu Şanlıurfa’da bulunuyor. Bu konferans salonuna adını veren olay hala İsrail ve Türkiye ilişkilerinin sorun ile karşılaşmasına neden olan hususlar içermektedir. 31 Mayıs 2010 tarihinde meydana gelmiş olan Mavi Marmara olayı iki ülke arasındaki ilişkileri tam manası ile kopma noktasına getirmiştir. Hatta sıcak çatışmanın meydana gelip gelmeyeceği konusunda da uzun bir süre belirsizlik devam etmiştir. 

Mavi Marmara Olayı Hakkında Bilinmesi Gerekenler Nelerdir?

Mavi Marmara konferans salonu adlı mekana adını veren bu olay ile alakalı olarak bilmeniz gereken hususlar şu biçimde sıralanıyor;

  • 31 Mayıs 2010 tarihinde İsrail kuvvetleri tarafından Mavi Marmara adlı gemiye saldırı düzenlenmiştir. Bu noktada 10 kişi şehit olmuştur. 
  • İsrail saldırısı yapılırken kişilerin tam manası ile silahsız olmasına rağmen bu tür biri saldırının meydana gelmesinin asıl nedeni geminin Gazze’ye yardım götürmek için yola çıkmış olmasıdır. 
  • İsrail sadece Filistin’deki durumu daha da kötü bir hale getirmek ile kalmıyor aynı zamanda bu bölgeye gelen yardımları da engellemek için adımlar atmaktadır. Siz de Filistin’in hakkını baskı ve zorlamalara rağmen korumaya devam etmelisiniz. Bu bölgede yaşayan din kardeşlerimizin ne yiyecek ekmeği ne de ilim öğrenecekleri bir okulları bulunmuyor. 
  • Meydana gelen baskının sonrasında bu durumu haklı çıkarmak için açıklamalar yapan İsrail’in kendi kara sularında dahi olmadığı görülmüştür. Durumun hem iki ülke arasında hem de genel olarak uluslar arası minvalde büyük bir sıkıntıya sebebiyet verdiği görülüyor. 

Bu hususlar hala iki ülkenin ilişkilerinin gergin biri alt yapıya sahip olmasına neden olmaktadır. Tabi ki üzerinden geçen 10 senelik süre zarfında sorunların büyük bir çoğunluğu çözüme kavuşturulmuştur. Fakat hala hem halk hem de devlet kadrolarında bu durumun hassasiyeti devam ediyor. 

Durum Nasıl Çözüme Kavuştu? 

Mavi Marmara konferans salonu kapsamında yapılan konuşmalarda Türkiye’nin hangi koşullar ile masaya oturduğu da göz önünde bulundurulmaktadır. 

  • Durumun kısa bir süre içerisinde çözüme kavuşturulması için öncelikle özür dilenmesi istenmiştir. 
  • Ölen kişilerin yakınlarına tazminat verilmesi istenmiştir. 
  • Filistin’de yapılan zulmün sonlanması talep edilmiştir. 
  • İlk iki madde yerine getirilmiş ve sonuncusu yanıtsız bırakılmıştır. Bu noktada ailelerin tazminatları geçtiğimiz senelerde iletilmiştir. Süreç içerisinde nasıl değişimlerin olduğu ve ailelerin bu konuda neler düşündüğü de incelenmelidir. Her iki boyutta da İsrail zulmü devam ediyor. Bu noktada kişilerin haklarının korunması için kararlılığın en büyük önem arz eden husus olduğunun da belirtilmesi gerekir! 

Bu detaylara bakıldığı zaman Filistin haklarının korunması için adım atılsa da İsrail’den gerekli yardım adımının atılmadığı da belirtilmesi gereken hususlar arasında kendini gösteriyor. 

Filistin’e Yardım Elinizi Uzatın!

Mavi Marmara konferans salonu kapsamında yapılan konuşmalarda durumun hali hazırda ne derece vahim olduğunu görebilirsiniz. Bu noktada İsrail’in zulmünden tek bir zerre dahi eksilmemiştir. Hatta Filistin topraklarının tamamının işgal edileceğine dair öngörüler de ortaya koyulmaya devam ediliyor. Bu noktada Müslümanlar olarak elimizden geldiğince bölge halkının yanında olmamız gerekiyor. 

Bu bölgede yer alan çocukların ve kadınların çok büyük zorluklar yaşadıkları görülmektedir. Beşir Derneği aracılığı ile Filistin’e yardım eliniz uzatabilirsiniz. Şeffaf yardım sistemi ile verdiğiniz paranın her bir kuruşunun yardıma muhtaç Filistinli ailelere gideceğinden emin olabilirsiniz. Yardım elini uzatırken bu yardımın devamlılık arz etmesine de dikkat etmelisiniz. Ancak bu şekilde bu bölgelerde kalıcı bir iyileşme adımının atılması mümkün kılınabilir.