Kapat

'En Temel İnsani İhtiyaçlar Hat Safhada'

Beşir Derneği, Myanmar’daki katliamdan kaçıp Bangladeş’teki kamplara sığınan Arakanlı Müslümanların yanındaydı.

Myanmar’da Budist rahipler ve onların güdümündeki Myanmar ordu güçleri ve çetelerinin Arakanlı Müslümanlara karşı gerçekleştirdiği katliamlara dünya sessiz kalırken, Türkiye yine mazlumun yanında yer aldı.


Türkiye hem hükümet olarak hem de Sivil Toplum Kuruluşları ile her türlü insani yardımı Bangladeş’teki kamplarda yaşayan Arakanlı Müslümanlara ulaştırdı.


Beşir Derneği’nin bu yıl Bangladeş’teki kurban organizasyonu için bölgede bulunan Ankara Bölge Müdürü Ahmet Doğan, Arakanlı Müslüman kardeşlerimizin yaşadıklarını, kamplardaki imkânsızlıkları anlattı.

 

Arakan nerede? Arakan’ın Türkiye ve bizim için önemi nedir? Arakan bizim neyimiz olur?


Arakan,  Myanmar’ın kuzey batısında Myanmar sınırları içerisinde yer alan, Çin, Bangladeş, Laos, Tayland gibi ülkelerin arasında kalmış 1 milyondan fazla Müslümanın olduğu bir bölgedir.


Allah Resulü’nün (s.a.v) sahabeleri bu ülkeye ilk ayak basan Müslüman tacirlerdir. Daha sonra Müslümanların bu ülke ile ticaretleri artmıştır. Hicri ikinci asırda Müslüman tacirlere ait bir gemi Arakan’a yakın Bengal Körfezi’nde batmış ve gemideki onlarca Müslüman karaya çıktıktan sonra bir daha ülkelerine dönmemişlerdir. Arakan’a yerleşen bu Müslümanlar, İslam’ın bu bölgede yayılmasında büyük emek göstermişlerdir.


Her şeyden önce Müslüman olmaları hasebiyle kardeşlerimiz ve vicdani açıdan da son yıllarda sürekli zulme uğrayan mazlum bir millet olması, tarih boyunca her zaman zalimin karşısında mazlumun daima yanında olmayı şiar edinen bizler için önemlidir.


Arakanlı Müslümanlar Osmanlı’nın son döneminde Osmanlı ile temasa geçmişlerdir. Zor durumdaki imparatorluğa yardım eden Arakanlı Müslümanlar, devletin son zaferlerinden 1897’deki Türk-Yunan Savaşına, Balkan Savaşlarına ve Hicaz demiryoluna katkıda bulunmuşlardır. Dahası birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlere esir düşen Türk askerlerinin de bir kısmı Myanmar’a götürülerek, buradaki kamplarda çalıştırılmış ve birçoğu bu ülkede şehit olmuştur. Şimdi ise kimsenin sahip çıkmadığı, tam anlamıyla ‘modern kurban’ haline getirilmiş bir millete sahip çıkan tek ülke Türkiye olmuştur.

 

Arakan hep oradaki Müslümanlara yapılan zulümle hatırlanıyor? Bunun sebebi nedir? Arakan’la tarihi ve kültürel bağlarımızın temelleri nereye dayanıyor? Arakan’a neden sahip çıkmalıyız?

 

Şu anda bu bölgede yaşananlar başka bölgelerde benzerleri defalarca yaşanan bir oyunun yeniden yaşanmasıdır. Devletin göz yumması ile devlet desteğindeki yerel bir etnik/dini grup, diğer bir grubu şiddet uygulamak suretiyle yerinden etmekte, yine devlet desteği ile boşaltılan yerleri paylaşmakta. Bu örnekte Arakan eyaletindeki Rakhine adlı Budist grup, Rohingya adlı Müslüman gruba şiddet uygulamakta, bu şiddete Myanmar devleti göz yumarak, Rohingyaların sivil şiddetle bölgeden uzaklaştırılmasına destek vermektedir. Uluslararası kamuoyuna ise şiddetin toplumlararası çatışma olduğu söylenerek devlet kendisini temize çıkarmaktadır. Bu şiddet daha önce de aynı bölgede aynı aktörler tarafından aynı gruba yönelik olarak gündeme gelmişti. 1978 yılının ortalarında Rohingya Müslümanları yine ülkeyi terk etmeye zorlanmış, farklı kaynaklara göre sayısı 200.000 ila 300.000 arasında değişen mülteciler Bangladeş’e sığınmak zorunda kalmıştı. Yine yakın bir zamanda 1992 yılının Nisan ayında Arakan’daki Rakhine zulümden kaçan 250.000 civarında Rohingya aynı şekilde Bangladeş’e sığınmıştı. Bu zulme yol açan hukuki çerçeve ise 1962 yılında çıkarılan bir kanunla sağlanıyor. Bu kanuna ve kanunun uygulamasına göre Rohingya Müslümanlarına vatandaşlık hakkı verilmiyor. Rohingyalar İngiliz sömürgesi döneminde ülkeye gelen Güney Asyalı Hint ve Bengalli Müslümanların kalıntıları olarak tarif edilerek, şiddete açık hale getiriliyor. Modern ulus devlet sisteminde tüm hakların vatandaşlığa bağlı olarak tanımlandığı ve tanındığı göz önüne alınırsa, Rohingyalar her türlü şiddetin uygulanmasına karşı korumasız bırakılan bir grup olarak ortaya çıkıyor.

 

Arakan’da yaşanan son olaylar neticesinde oluşan son durum nedir?

 

Bölgede faaliyet yürüten yerel STK’ların verilerine göre Bangladeş’te bulunan üç kampta toplam 15 bin Arakanlı muhacir bulunuyordu. Bu kampların en büyüğü olan Ukhia’da 6 bin muhacir yaşıyordu.

 

Uzun süredir gündemde yer alan Arakan'daki Müslümanlara yönelik 25 Ağustos 2017’de başlayan son katliamlarda 3 bin kişi hayatını kaybetti, 400 bine yakın kişi Bangladeş’e sığındı.

 

Arakanlılar’ın Bangladeş’te kaldıkları kampların koşulları nasıl? Aciliyeti en fazla olan şeyler nelerdir? Bangladeş devletinin kapasitesi ve imkânları ne durumdadır?


Kampları, insanların zulüm ve şiddetten kurtulup zor şartlarda sadece hayatlarını sürdürebilmeleri için insanların toplandıkları yerler olarak anlatabiliriz. Temel insani ihtiyaçların karşılanmasına yönelik gıda, giyim, barınma, temiz su, çocuklar için mama, bez, süt, sağlık malzemesi, ilaç gibi şeylerin hiçbiri bu kamplarda yok. Her şeyi bizler tedarik etmeliyiz. Bangladeş’in kendisi de yoksul ve yardıma muhtaç. Kamplarda tuvalet alt yapısı yok veya yetersiz. Bir de yeni gelen muhacir kardeşlerimizin bu kamplara ve kampa yakın yerlerde ağaç altlarına yerleşmeleri bu ihtiyaçların tamamen yetersiz kalmasına neden oluyor.


Muhacirlerin kendi ağızlarından;


“Evlerimizi talan edip sonra yakıyorlar. İşkenceler edip sonra kadın, çocuk demeden öldürüyorlar. Ailelerimiz parçalanıyor ve birbirimizden haberdar olamıyoruz. Kadınlarımıza tecavüz ediliyor ve Bangladeş’e geçişimizi engelliyorlar. Kamplarda da kalacak yerimiz yok. Yağmurdan bile korunamıyoruz. Yiyecek bir şey de bulamıyoruz. İçecek suyumuz, tuvalet ihtiyacımızı gidereceğimiz yerimiz, hiçbir şeyimiz yok. Her şeyimizi bırakıp sadece üzerimizdeki elbiselerimizle ancak canımızı kurtarabildik.”diye konuştular.

 

Beşir Derneği, Arakan’da şimdiye kadar neler yaptı, şu an neler yapıyor ve önümüzdeki dönemlerde Arakan için özel bir proje, kampanya vesaire var mıdır?


Beşir Derneği dört yıldır Arakan’a yardımda bulunmaktadır. Ramazan aylarında iftar organizasyonu ve fitre dağıtımı, sair zamanlarda gıda, giyim ve diğer temel ihtiyaçların karşılanmasına yönelik çeşitli yardım faaliyetleri yürütmektedir.


Ayrıca Beşir Derneği olarak Bangladeş’te her yıl kurban organizasyonları düzenlemekteyiz ve Bangladeş’te bulunan kamplarda yaşayan Arakanlı kardeşlerimize de bağışçılarımızın hisse bağış kurbanlarından kesip ulaştırmaktayız.


Bunun yanında bu yıl ekiplerimiz kurban organizasyonu için gittiğinde, son olaylar sonucunda Bangladeş Ukhia kampına yeni gelen Arakanlı muhacir kardeşlerimize gıda yardımında da bulundu. Ekiplerimiz, kampı ziyaret ederek onların acilen nelere ihtiyaçları olduğunu yerinde tespit ettiler. Onlara misafir olup dertlerini dinleyip elde ettiği görsellerle milletimiz nezdinde farkındalık oluşturmak adına sosyal medya da dâhil tüm imkânları kullanıyoruz ve Arakanlı kardeşlerimize yönelik yeni projeler geliştiriyoruz.

 

Beşir Derneği Arakan’a nasıl ulaşıyor? Yardımlar nasıl ulaştırılıyor?


Beşir Derneği ekipleri, Bangladeş’teki gönüllüleri ile birlikte kamplara ulaşıyor. Bölgeden temin ettiği, başta gıda olmak üzere, temel ihtiyaç malzemelerini bizzat ulaştırıyor.

 

Arakan için Türk halkına düşen görev nedir?


Tarihte her zaman zulmün ve zalimin karşısında, düşmüşün ve mazlumun yanında olan aziz milletimiz yine dünyanın vicdanı olmalıdır. Milletimizin yapacağı nakdi yardımların ulaştırılması için bizler hazır kıta buradayız.