Beşir Derneği Yardım Çalışmaları

Yardım paketlerini ihtiyaç sahiplerinin zaruri gereksinimlerine özel hazırlayan Beşir Derneği, ‘dağıtım değil yardım yapmak’ prensibiyle hareket ediyor. Dernek, ihtiyaçların daha hızlı giderilmesi amacıyla kurduğu ‘paylaşım noktaları’ndan, ihtiyaç sahiplerine zorlu kış şartlarında destek oluyor. Türkiye’de 33, Halep ve İdlib’de ise toplam 3 yardım mağazası ile faaliyetlerini sürdürüyor.

Fırat Kalkanı ile başlayan ve Zeytin Dalı Harekâtı ile devam eden süreçte Halep ve İdlib’de toplam 3 adet paylaşım noktasını hizmete sunan ve Türkiye’de de 33 farklı noktada hizmet veren Beşir Derneği, hem yurtiçi hem de yurtdışında bu sayıyı giderek arttırmayı hedefliyor.

Derneğe yapılan başvurular ve ilgili ilçenin mülki idaresi tarafından sunulan raporlar dikkate alınarak yapılan incelemeler sonucu, ihtiyaç sahiplerine öncelikle belgeleri çıkartılıyor. Sonrasında, eğer bulundukları bölgede paylaşım noktası bulunuyor ise ihtiyaçlarını hiçbir bedel ödemeden bu marketlerden karşılayabiliyorlar. Beşir Derneği, paylaşım noktaları ile yiyecek, kıyafet ve kışlık yardımlar yaparak, hiçbir ihtiyaç sahibinin aç ve açıkta kalmaması için yüzlerce kişilik gönüllü ağıyla durmaksızın çalışıyor.

Vakıf medeniyetinin mirasçıları

Geleneklerimizin bize miras olarak bıraktığı sadaka ve yardım usullerinin günümüz gözüyle yorumlanmış hali olan “para yerine duaların geçtiği paylaşım noktaları” Türkiye’nin 33 ilinde ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Beşir Derneği’nin ihtiyaç sahipleri ile yardımseverler arasında gönül köprüsü kurmak için hayata geçirdiği projelerinden biri olan paranın geçmediği bu marketler, tamamen yardımseverlerin bağışları ile ayakta duruyor. Paylaşım noktalarında gıdadan kırtasiyeye, temizlik malzemelerinden giyime varana kadar her türlü ürün kalemi bulunuyor. ‘Paylaşım Noktası’ adıyla faaliyet yürüten bu yardım mağazalarında tıpkı bir süpermarkette olduğu gibi alışveriş arabaları, raflar, reyonlar ve barkod okuyucu sistemler kullanılarak yardım yapılıyor. Bu sayede ihtiyaç sahipleri, gerçek bir marketten alışveriş yapıyormuşçasına, aynı o hisle rencide olmadan ihtiyaçlarını giderebiliyor.

Paylaşım noktaları projesiyle unutulmaya yüz tutmuş bir kültürü yaşatmaya çalıştıklarını da belirten Beşir Derneği Genel Müdürü Fatih Sarıyar, ‘’Burada bağışı yapan da, yararlanan da birbirini görmüyor. Büyük vakıf medeniyetimizin ‘sadaka taşları’ vesilesiyle kimseyi rencide etmeden yardım yapılmasına vesile olması gibi, paylaşım noktalarında da veren el ile alan eli kimse bilmesin istedik.’’ diyerek yardım yaparken gözettikleri hassasiyete dikkat çekti.

Ayrıca, bayram zamanlarında geçici 1 haftalık bayramlık yardım mağazası açılıyor. Bayramlık kıyafet yardımlarından ihtiyaç sahibi olduğu kamu kurumlarınca onaylanmış tüm ihtiyaç sahipleri yararlanabiliyor.

Diğer taraftan, paylaşım noktası olmayan veya evinden çıkamayacak durumda olan kişilere Türkiye’nin her yerinde, yardım kolileri kapıya kadar götürülüyor. Beşir Derneği, her ziyaretinde ihtiyaç listesini ve yardım siparişlerini de güncellemiş oluyor. Bu sayede, ailelerin neye ihtiyacı olduğunu tam olarak tespit edebilen Beşir Derneği, hem ihtiyaç sahiplerinin hayatını kolaylaştırıyor hem de bağışların tam olarak amacına hizmet etmesini garanti altına alıyor. Yazılımı ve altyapısı Beşir Derneği tarafından geliştirilen ‘Online Bağış Takip Sistemi’ sayesinde ise yardımseverler yaptıkları bağışları derneğin internet sitesi üzerinden kolayca takip edebiliyorlar.

Osmanlı döneminde sadaka taşları

Genellikle 1,5 – 2 metre boyunda ve silindir şeklinde olan bu taşlar şehir ve kasabalarda cami, çeşme yanı, hastane gibi kalabalığın olduğu yerlerde bulunabileceği gibi tenha mahallelerde de görülürdü. Geçmişte İstanbul başta olmak üzere, birçok şehirde bulunan sadaka taşları, sadakayı alanın da verenin de belli olmaması amacıyla kurulurdu. İhtiyacı olanlar günün herhangi bir vaktinde ihtiyacı kadar alıp kalanını bıraktıktan sonra kimliği belli olmayan hayırseverlere dua ederek ayrılırdı.

Günümüzde aynı uygulama Beşir Derneği tarafından, aynı yardımlaşma ruhu ile ‘paylaşım noktalarında’ uygulanıyor. Hayırseverlerden gelen bağış ürünleri, modern sadaka taşı diyebileceğimiz sosyal marketlerde ihtiyaç sahiplerine dağıtılıyor. Alan elin veren eli görmediği bu sosyal marketlerde ise geriye yalnızca dualar kalıyor.